Ali ve Ayşe, okulda yayılan bir söylentiyle başa çıkmaya çalışırken, yanlış bilgilerin nelere yol açabileceğini öğrenirler. Yanlış bilgi yaymanın sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldıklarında adaletin ve doğru bilgiyi doğrulamanın önemini keşfederler.
Güneşli bir sabah, Ayşe okula koşarak gidiyordu. İçinde büyük bir heyecan vardı. Çünkü bugün matematik sınavı vardı ve Ayşe çok iyi hazırlanmıştı. Sınıfa girdiğinde, arkadaşı Ali'yi sırada oturmuş, notlarına çalışırken gördü. - Ali, biliyor musun? Bugün sınav yok! dedi Ayşe gülerek.
Ali şaşırdı. - Gerçekten mi? Nereden biliyorsun? diye sordu. Ayşe, - Öğretmenler odasında duydum. Sınav iptal olmuş, diye cevap verdi. Ali çok sevindi. Sınava çalışmaktan kurtulmuştu!
Hemen sırasından kalktı ve - Arkadaşlar, bugün sınav yok! diye bağırdı. Bütün sınıf sevindi. Kimse sınava çalışmak zorunda kalmayacaktı. O sırada, sınıfa yeni gelen bir öğrenci olan Elif, - Sınav mı? Hangi sınav? diye sordu.
Öğleden sonra ders zili çaldığında, öğretmenleri sınıfa girdi ve - Çocuklar, bugünkü matematik sınavına hazır mıyız? dedi. Sınıf şaşkındı. Herkes birbirine baktı. Ali, Ayşe'ye döndü ve - Ama sen sınav yok demiştin! dedi.
Ayşe de şaşırmıştı. - Ben sadece öğretmenler odasında konuşulanları duydum. Belki yanlış anladım, dedi. Öğretmenleri, - Çocuklar, duyduğunuz her şeye inanmayın. Özellikle de önemli konularda, mutlaka teyit etmeniz gerekir, dedi. Ali düşündü ve bir çözüm buldu: Öğretmene sormak.
O gün Ali, Ayşe ve Elif bir ders çıkarmıştı. Bir bilgi doğru olsa bile, teyit etmeden kimseyle paylaşmamalıydı. Yoksa, yanlış anlaşılmalara ve üzüntülere yol açabilirdi. Bundan sonra Ali, duyduğu her şeyi önce öğretmenine sormaya karar verdi. Böylece, yanlış bilgi yaymaktan kaçınacaktı.
Güneşli bir sabah, Ayşe okula koşarak gidiyordu. İçinde büyük bir heyecan vardı. Çünkü bugün matematik sınavı vardı ve Ayşe çok iyi hazırlanmıştı. Sınıfa girdiğinde, arkadaşı Ali'yi sırada oturmuş, notlarına çalışırken gördü. - Ali, biliyor musun? Bugün sınav yok! dedi Ayşe gülerek.
Ali şaşırdı. - Gerçekten mi? Nereden biliyorsun? diye sordu. Ayşe, - Öğretmenler odasında duydum. Sınav iptal olmuş, diye cevap verdi. Ali çok sevindi. Sınava çalışmaktan kurtulmuştu!
Hemen sırasından kalktı ve - Arkadaşlar, bugün sınav yok! diye bağırdı. Bütün sınıf sevindi. Kimse sınava çalışmak zorunda kalmayacaktı. O sırada, sınıfa yeni gelen bir öğrenci olan Elif, - Sınav mı? Hangi sınav? diye sordu.
Öğleden sonra ders zili çaldığında, öğretmenleri sınıfa girdi ve - Çocuklar, bugünkü matematik sınavına hazır mıyız? dedi. Sınıf şaşkındı. Herkes birbirine baktı. Ali, Ayşe'ye döndü ve - Ama sen sınav yok demiştin! dedi.
Ayşe de şaşırmıştı. - Ben sadece öğretmenler odasında konuşulanları duydum. Belki yanlış anladım, dedi. Öğretmenleri, - Çocuklar, duyduğunuz her şeye inanmayın. Özellikle de önemli konularda, mutlaka teyit etmeniz gerekir, dedi. Ali düşündü ve bir çözüm buldu: Öğretmene sormak.
O gün Ali, Ayşe ve Elif bir ders çıkarmıştı. Bir bilgi doğru olsa bile, teyit etmeden kimseyle paylaşmamalıydı. Yoksa, yanlış anlaşılmalara ve üzüntülere yol açabilirdi. Bundan sonra Ali, duyduğu her şeyi önce öğretmenine sormaya karar verdi. Böylece, yanlış bilgi yaymaktan kaçınacaktı.
Discover other books with the same style
Brave little Zoe embarks on an adventure in the magical forest to solve the mystery of the whispering waterfall. Along the way, she faces many obstacles but learns that true courage means moving forward despite fear.
Join Alex and his friends, Zach and Obi-Wing Kenobi, as they embark on an adventure travelling by boat through the canals in France, going through dark tunnels, playing in the rain, visiting castles and drinking hot chocolate.
Join Benjamin, a brave and intelligent 6-year-old, on his quest to uncover the secrets of the mysterious 13th house in his suburban town. As he faces numerous obstacles and moments of doubt, Benjamin learns the true meaning of courage.
CreateBookAI © 2025